Türkiye Neden Deprem Kuşağında Yer Alıyor?

Türkiye Neden Deprem Kuşağında Yer Alıyor?

 

Türkiye Neden Deprem Kuşağında Yer Alıyor? Tarihe ve yakın geçmişe bakıldığı zaman ülkemiz sınırları içerisinde pek çok yıkıcı depremin olduğunu görmek mümkündür. Bilim insanlarının ve bu konu üzerinde çeşitli çalışmalara sahip olan eğitimcilerin açıklamalarına bakıldığında ülkemizin deprem ülkesi olduğunu görmek mümkündür. Türkiye neden deprem kuşağında yer alıyor sorusu ise yaşanan bu tarz felaketlerin sonucunda en çok araştırılan başlıklardan biri haline gelmiştir.

Türkiye, Alp-Himalaya adı verilen ve aynı zamanda önemli bir deprem kuşağı olarak da bilinen deprem bölgesinde yer almaktadır. Aynı zamanda karmaşık jeolojik yapıya sahip olması ve jeodinamik konumu sebebiyle de Türkiye’nin aktif fay hatlarına sahip olduğunu söylemek pek de yanlış olmayacaktır.

Hal böyle olduğunda insanlara mutlaka depreme hazır olması vurgusu yapılmaktadır. Gerek barınma alanları gerekse de ev içerisinde yapılması gereken hazırlıklar başlıca ele alınan konulardan birisidir. Aşağıda yer alan diğer başlıkları inceleyerek ülkemiz hakkında ve depreme karşı yapılması gereken hazırlıklar ile ilgili olarak merak ettiklerinize kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

 

Türkiye’de Bulunan Fay Hatları

 

Daha önce de bahsedildiği gibi ülkemiz aktif fay hatlarına sahip olmanın yanı sıra dünyanın en önemli deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya bölgesinde yer almaktadır. Türkiye’nin bu konumda olmasının sonucunda geçmişten günümüze pek çok yıkıcı depremin meydana geldiğini söylemek mümkündür. Bu denli yıkıcı etkilere sahip olan depremlerin meydana gelmesinde ise fay hatları önemli rol oynamaktadır.

Dünyada en hızlı hareket eden ve aynı zamanda en aktif sağ-yanal atılımlı fay hattı olarak bilinen Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), ülkemiz sınırları içerisinde yer alan hatlardan birisidir. Saroz Körfezi üzerinden başlayarak Van Gölü’ne kadar uzanmaktadır. Yüksek sismik hareketler göstermesi sebebiyle bu fay hattı üzerinde yaşanacak olan kırılma, etkili olan bölgelerde ağır hasarların görülmesine neden olabilmektedir.

Ülkemiz sınırları içerisinde yer alan bir diğer fay hattı ise Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) olarak adlandırılmaktadır. Hatay grabeninden başlaması ve Bingöl’e kadar ulaşması, bu bölgede yer alan şehirlerin depremden etkilenmesine neden olmaktadır. 7 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem de bu fay hattının kırılması sonucu olmuştur.

Son olarak Türkiye sınırlarında etkili olan bir diğer fay hattı ise Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) olarak bilinmektedir. Bahsi geçen bu konumlarda yer alan her bir yaşam alanının muhakkak depreme karşı hazırlıklı ve aynı zamanda dayanıklı olması gerekmektedir. Aksi halde meydana gelebilecek herhangi bir depremde can ve mal kaybı oldukça yüksek olacaktır.

Gerek bu tip kayıpların önüne geçilmesi gerekse de depreme karşı hazırlık yapılması için mutlaka bilen bir kişiye danışılmalı ve konu hakkında doğru bilgiler öğrenilerek uygulamaya konulmalıdır.

 

Türkiye’de Meydana Gelen Deprem Listesi

 

Türkiye neden deprem kuşağında yer alıyor sorusu ile birlikte ülkemizde geçmişten günümüze meydana gelen depremler de bir hayli merak edilmektedir. Daha önce de bahsedildiği gibi yüksek sismik aktivitelere sahip olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, bu bölgede etkili kırılmalar göstererek pek çok ilimizin depremden etkilenmesine neden olmuştur. Aşağıda yer alan listeyi inceleyerek depremden etkilenen illerimiz hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

• 1939 Erzincan depremi: 7.9
• 1942 Niksar-Erbaa depremi: 6.9
• 1943 Tosya-Ladik depremi: 7.7
• 1944 Bolu-Gerede depremi: 7.5
• 1949 Karlıova depremi: 7.9
• 1951 Kurşunlu depremi: 6.8
• 1957 Bolu-Abant depremi: 6.8
• 1966 Varto depremi: 6.6
• 1967 Bolu-Mudurnu depremi: 7.0
• 1971 Bingöl depremi: 6.8
• 1992 Erzincan depremi: 6.5
• 1999 İzmit depremi: 7.4
• 1999 Bolu-Düzce depremi: 7.2

Sıralanan bu yıkıcı depremlerin yanı sıra içerisinde bulunduğumuz 2023 yılında da Kahramanmaraş ilimizde 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki yıkıcı deprem yaşanmıştır.

Yaşadığımız coğrafya ve karşılaştığımız bu yıkıcı depremlerden yola çıkarak ülkemizin tamamında depreme dayanıklı yapıların kullanılması ve insanların deprem konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Aksi halde hem can hem de mal kaybı oldukça büyük sayılarda gerçekleşecektir.

 

Depreme Karşı Hazırlık Nasıl Yapılmalıdır?

 

Deprem, doğal bir olay olmasının yanı sıra engellenmesi neredeyse imkansızdır. Bu nedenle insanların can ve mal kaybını en aza indirebilmek adına depreme karşı her an hazırlıklı olması büyük önem taşımaktadır. Geçmişte meydana gelen çeşitli depremlerden yola çıkarak günümüzde yaşanabilecek yeni depremlere hazırlıklar yapılarak kayıp riskini en aza indirmek mümkündür.

Konuyla alakalı olarak Türkiye neden deprem kuşağında yer alıyor veya bu konuda yapılabilecek hazırlıklar nelerdir şeklinde ufak bir araştırma yaparak sizler de deprem konusunda daha bilinçli hale gelebilirsiniz.

Depreme hazırlıklı olmak denildiğinde akla ilk gelen deprem çantası hazırlamak olmamalıdır. Her ne kadar deprem çantası gibi hayati önem taşıyan hazırlıkların yapılması vurgulansa da alınabilecek daha büyük önlemlerle can kaybının en aza indirilmesi gerekmektedir. Bu durumda insanların dikkat etmesi gereken başlıca durumlar şu şekilde açıklanabilir:

• Betonarme veya kerpiç gibi eski barınma şekillerinden uzaklaşılarak teknolojiye daha yakın olan çelik evler gibi depreme dayanıklı olan yapılar tercih edilmelidir.
• Mümkün olan her sene yaşadığınız evlerin depreme dayanıklı olup olmadığını kontrol ettirmelisiniz.
• Evinizde yer alan dolap, raf gibi deprem anında düşmeye meyilli olan her bir eşyanın duvara sabitlenmesi büyük önem taşımaktadır. Böylece deprem anında üzerinize gelebilecek eşya sayısı neredeyse sıfıra inecektir.
• Deprem konusunda gerçekleştirilen konferanslara ve diğer eğitimlere katılarak deprem hakkında daha bilinçli hale gelebilirsiniz.

Sıralanan bu ve buna benzer hazırlıkları gerçekleştirerek deprem konusunda bilgili birey haline gelmek mümkündür. Böylece olası deprem senaryosunda yapmanız gerekenleri bilecek ve herhangi bir yıkım söz konusu olduğunda hayatta kalma şansınızı artırabileceksiniz.