Ben Neden Çok Güzelim?

Ben Neden Çok Güzelim?

 

Ben neden çok güzelim diye düşünen kişiler bunun sebeplerini merak etmekte ve araştırmaktadır. Bu sorunun tam olarak cevaplanabilmesi için yeterli bilgilere sahip olunması gerekir. Elde yeterli bilgi olmadığından soru genel olarak cevaplanabilir.  Bunun farklı birçok nedeni olabilir. Bu düşünce ergenlik dönemlerinde başlamakta ve kişilerin kendini diğerlerine göre üstün görmesine neden olmaktadır. Beğenilme ihtiyacı, empati yapamama duygusu ile gelişen ve büyüyen bir olgudur. Bu tarz düşünen kişilerin düşünce yapısında oluşan kavramlar

• Kişinin kendini çok önemli ve değerli bulması
• Duygu, düşünce ve durumu abartma hissi
• Gayret ve çaba sarf etmeden üstün olduğunu düşünme
• Kusursuz güzellik, üstün zekâ, sınırsız güç veya başarı içeren üstünlük hissi
• Kendini özel hissetme, eşi ve benzeri olmadığını düşünme
• Sadece üstün kişilerle arkadaşlık edilebileceği düşüncesi
• Bu ayrıcalıkların mutlaka fark edileceği beklentisi

Yukarıdaki nedenlerden dolayı kişiler kendilerini üstün, ayrıcalıklı ve özel hissederek bu düşünceye sahip olabilirler. Güzellik kavramı göreceli bir durum olduğundan, kişinin bu şekilde değerlendirmesi daha çok psikolojik etkilere bağlıdır. Fiziki olarak kendini güzel görmenin temelinde üstünlük ve ayrıcalık duyguları yatmaktadır. Aşırı olarak kendini beğenme duygusunda olan kişiler, bunu hak ettiklerini düşünürler. Kendileriyle aynı fikirde olmayan kişilerin kendilerini kıskandığını düşünmesi daha ağır basar.

 

Kendini Güzel Bulan Kişiler Neden Böyle Düşünürler?

 

Ben neden çok güzelim diye düşünen kişilerde psikolojik ve ruhsal sorunlar olabilir. Bu düşünce gittikçe artan şekilde yaşanıyorsa tehlikeli sonuçlara neden olabilir. Sadece biraz kendini beğenme düşüncesi dozunda kaldığında, kişilere zarar vermek yerine, motivasyonu artıran olumlu etkiler sağlar. Kedini değersiz ve önemsiz hissetmek yerine bu düşünce, kişinin ilerlemesine katkı sağlayabilir. Başarıyı tetikleyen bir süreç yaratabilir. Üstün olma isteği belli bir sınırda kaldığı sürece daha iyi şeyleri hak etmek için daha çok çabalama isteğini destekler. Gittikçe artması durumları endişe yaratabilir.

Bu düşüncenin temelinde kişilik bozuklukları yatmaktadır. Kaygı, endişe, gelecek korkusu, toplumsal baskı ve yetiştirilme farklılıkları, kişilik bozukluklarının oluşmasına neden olmaktadır. Bu düşünceye sahip kişiler diğer kişilerden üstün olduklarını düşündüğü için onları aşağılamaya ve değersiz görmeye başlayabilirler. Küstah, kaba veya aşağılayıcı tavırlar sergileyebilirler. Sıradan insanlar yerine üstün kişilerle görüşmek isteği daha ağır basar. Dar çevrede sıkışıp kendilerine acıyabilirler. Bu duygu aşılamazsa, kısırdöngüye dönüşerek birbirini besler ve sorun büyüyebilir.

Bu duygudurumda belli bir sınır aşıldığında kişi çalışmak yerine her şeyi hak ettiğini düşünür. Çabalamak yerine başarıların kendisine gelmesini bekleyebilir. Yaşanan olumsuzluklar ruhsal sorunları tetikleyeceği için paradoks yaşanmasına neden olabilir. Bu durumda duyguların kontrol altında tutulması ve sağlıklı düşünülmesi zor olabilir.

 

Kendini Güzel Bulma Duygusu Bir Hastalık mıdır?

 

Ben neden çok güzelim sorusu incelendiğinde kişide oluşan etkilerinin iyi gözlemlenmesi gerekir. Oluşan duyguların derecesi ve kişiye etkisi incelendiğinde daha doğru tespitler yapılabilir. Kendini güzel bulma duygusu arttıkça, kendini diğerlerinden üstün görme duygusu gelişirse tehlike oluşmaya başlar. Bu sınır aşıldığında kişilerde yıkıcı süreç oluşur ve kişiye zarar verebilir. Olumsuz etkilerin gelişimi:

• Empati yoksunluğu
• Benmerkezcilik zihniyeti
• Kendi duygularını abartılı yaşama
• Özsevici ve özönem duygu baskınlığı
• Üst sınıf düşüncesi
• Diğer kişileri alt sınıfta görme

Genetik etkiler, sosyal çevre, aile ve çevre baskısı sonucunda kişilerde yaşanan bu duyular, bazen kişiye aşırı baskı oluşturabilir. Bu baskılar altında ezilen kişiler, duyguları altında ezilerek sorunlar yaşayabilirler. Önlem alınamazsa ciddi sorunlar yaşanabilir. Kişilik bozuklukları bu alt sebeplerden oluşarak gelişebilir.  Kişi öz iradesi ve kararlarını sağlıklı veremez durumda kalırsa kişilik bozukluğu yaşayabilir. Dengede tutmayı başarmaya çalışarak bu duygu baskısını azaltabilir.

 

Ben Neden Çok Güzelim Duygusu Nasıl Dengelenir?

 

Ben neden çok güzelim diye düşünen kişilerin bu duyguyu dengede tutması ruhsal sağlık açısından çok önemlidir. Bu denge nasıl sağlanmalıdır sorusunun cevabı dopamindir. Dopamin seviyesini yükseltecek yaşam biçiminin benimsenmesi gerekir. Dopamin beyinin tamir edilmesini sağlayan kimyasal bir etkendir. Dikkat, motivasyon, hafıza, vücut hareketleri, düşünce sistemini düzenlemede büyük rol oynar. Dopamin salgılandığında kişiyi motive edecek duygu oluşmasını sağlar. Dopamin seviyesi düştüğünde, beynin ve vücudun işleyiş mekanizmalarında, yavaşlama ve aksama görülür. Kişinin hayat için hevesi ve çabası düşer. Dopamin eksikliği sinir sistemini olumsuz yönde etkiler. Dopamin seviyesini yükselten yaşam biçimi:

• Dopamin seviyesini yükselten yiyecek ve içecekler
• Sağlıklı egzersiz ve aktivitelerin yapılması
• Bedensel sağılığı destekleyen uyku düzeni
• Ruhsal sağlığı besleyecek müzik ve etkinlikler
• Meditasyon ve gevşeme çalışmaları
• Gün ışığından daha fazla yararlanmak
• Vitamin seviyesinin dengede tutulması

Dopamin seviyesini yükselten yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi ruhsal sağlığı dengeler. Protein miktarını artırmak, düşünce sistemini ve hafızayı güçlendirir. Amino asitlerin daha fazla tüketilmesi, protein seviyesini yükseltmeye yardımcı olur. Daha az doymuş yağ tüketilmesi dopamin seviyesinin düşmesini engeller. Hayvansal yağlar yerine bitkisel yağ tüketiminin yapılması, vücut ve beyin sağlığını destekler. Probiyotik tüketimine daha çok ağırlık verilmesi gerekir. Vücudun serbest radikallerle savaşmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine destek olur.

Vücudun endorfin seviyesinin yükseltilmesi, sağlıklı egzersiz çalışmalarıyla sağlanır. Duygudurumunu düzelterek beynin işleyişini düzenler. Beyindeki dopamin seviyesini yükselterek ruhsal sağlığı dengeler. Her gün düzenli yapılan egzersiz, dopamin reseptörlerini artırarak ruhsal ve bedensel sağlığı korur.

Bedensel ve ruhsal dengeyi düzenli uyku destekler. Yeterli ve düzenli uyuma sağlanamazsa dopamin seviyesi düşer. Yetişkin bir bireyin günde 7-9 saat sağlıklı ve kaliteli uyuması gerekir. Aynı saatlere gürültüsüz ve oksijen dengesi sağlanmış odada, ortopedik bir yatakta uyumak sağlığı destekler.

Güzel sanatlar ruhu besleyen aktivitelerdir. Müzik ve resim gibi sanatsal bütün faaliyetler ruhu iyileştirici etki sağlar. Aynı anda meditasyon ve gevşeme hareketleri hem ruhsal hem de bedensel sağlığı düzenler ve korur. Güneş ışığından bolca faydalanmak D vitamini seviyesini artırarak, beyinsel faaliyetleri düzenler.

Dengeli bir yaşam tarzı vücudun ihtiyacı olan dopamin seviyesini düzenleyerek bedensel ve ruhsal sağlığı oluşturan en önemli unsurdur. Sağlıklı beden ve sağlıklı bir beyin, kişilerin toplumda daha özgüvenli bireyler olmasını destekler. Hayatın, düşüncelerin, yaşam tarzının dengesi kişileri mutlu ederek motive eder. Birey kendisiyle ve toplumla barışık olarak dengeli bir yaşam sürer.